Murat Süyür
Photographer / Bak 15
www.muratsuyur.com
English
Türkçe
Despite of the fact that it has not been so long that you started to perform photography professionally, you have succeeded to possess a strong and impressive portfolio of your own. How did you decide to make a living with photography?
As I was creating in the mood of Still Life and publicity while I was interested in photography as a hobby, I had started to become an assistant in order to fulfill my knowledge and curiosity. While working as an assistant, besides of photo shoot technics and the use of light.
I had the opportunity to see the details of how to create an ad photo, what sort of factors there are and the relationship between a client and a photographer and after a while, it wasn’t so difficult that the hobby that I was addicted to has become my profession.
The Photoshop works especially on your advertisement photographs draw serious attention. Do you do all these on your own or are there any designers you work with?
My other hobby was to do stuff on Photoshop. I mean I could never think two of them separately. Because you produce something and when everything belongs to you on the idea phase, I think that my signature must be underneath the production and making it coming true phase. I postpone the project if I see my knowledge, skills and capabilities are inadequate.
Speaking of Photoshop, let us ask if you see photography as art or not... On which side are you at this long lasting discussion?
I always find it unnecessary to argue on this subject. Beyond discussing if photography is art or not, it should be argued if my works are photographs or not... But I serve my works to people with the idea that one should interpret them however he wants. I do what I love and what I want to see, that’s all. Design, photograph, photomontage or the art itself, one can catch it in the way they want, I believe.
While some people admire a period of time in the past and dream of going back, some others think of existing years later in order to witness the future. You were born in 1984 and you are 25 years old today in 2009. Are you glad that you live in this period of time? How do you evaluate the future of our world?
Actually this is what I’ve been thinking about lately and I’ve come to this decision; I know that it’s not for me to live in this period of time, interestingly, I’m equally attracted to both past and future. I mean I would love to live in a space age where that ultramodernity and technology ruled the world and where human is no longer human anymore and if we’re going back I’m attracted to London in the late 18th century as much.
Without a doubt, music is a huge power that inspires each domain of art. Do you like to listen to music while working? Are there any singers or bands that changes your mood, fires up your creativity that you define it as “essential”?
I think it doesn’t exist a moment in my life that I don’t listen to music. At first, I had more depressive style but then it yielded to more relaxation and the feeling of rythm. Even though depressive things are gloomy, they can be inspiring in terms of lyrics and emotions. As a matter of fact, the lounge-house music that I listen to lately is not exactly a source of inspiration. I think, from now on, I listen to music in order that it cleanse my mind and brain in rythms not to inspire me. We can say that I’ve changed my inspiration source.
Imagine that you have an unlimited budget... Imagine that you can work anywhere with anyone, any team and with any equipment you want. You are going to materialize a personal project which deals mainly with photograph. What kind of project would you carry out and with whom would you come together?
It would definitely be a high production work that I wouldn’t need to use Photoshop. I have several projects which are written aside already but delayed because of the lack of opportunities. Without doubt, it would be one of them but I think I shouldn’t give you any hints about them :)
You’ve come a long way in your photography career in a very short time at a young age. You have your name under many works of giant clients such as Ford, Marshall, HSBC and Turkcell. In your opinion, what is the next big step for photographers who work mainly in publicity and fashion areas? When you think about future, what kind of picture do you see? What kind of life do you predict in twenty years from now?
As a matter of fact, it is a very strange subject. If it was in old times, you could have continued your photography career till the age of 50 but today with digitalizing involved, illustration and 3D designs came into publicity sector as an opponent. Especially 3D is a significant rival to photography. If we keep on at the same speed, it is obvious that we’re going to come to the end of photography. At this point, I think that I can softly switch to movies and being a director because after a while it is getting harder to express yourself in a single frame.
The Dutch photographer Elwin Olaf who is among the names that inspires you says that he is fed by movie directors such as David Lynch, Federico Fellini, Pedro Almodovar and Pier Pablo Pasolini. Are you interested in cinema with a more different approach of an ordinary viewer? Could you please share the directors that you find closer to yourself in terms of visual conception?
Cinema is definitely more diffirent for me than expected... I am totally addicted to Hollywood movies and I follow cinema in a field of high production and developed on a creative idea. I can say I’m a follower of Night Shyamalan and Steven Spielberg.
Our theme in 15th issue of Bak Magazine is “love”. What does this word mean to you?
Insatiable state of mind.
Fotoğraf sanatını; kişisel bir hobinin ötesinde, profesyonel bir uğraş olarak icra etmeye başlayalı kısa bir süre olmasına karşın son derece güçlü ve etkileyici bir portfolyo oluşturmayı başardınız. Yaşamınızı fotoğrafçılıktan kazanmaya nasıl karar verdiniz?
Hobi olarak yaptığım dönemlerde de 'still life' ve reklam mantığında çalışmalar ortaya koyduğumdan, bilgimi arttırıp merakımı bir parça daha giderebilmek adına asistanlık yapmaya başlamıştım.
Asistanlık işlerim sırasında fotoğraf çekim teknikleri ve ışık kullanımının yanısıra bir reklam fotoğrafı nasıl olur, ne gibi etkenler vardır, müşteri fotoğrafçı ilişkileri nasıl yürür gibi birçok sorunun yanıtını da öğrenme fırsatı buldum ve bir süre sonra zaten bağımlısı olduğum bu hobimin bir meslek haline gelmesi çok zor olmadı.
- Özellikle reklamcılık alanındaki fotoğraflarınızda önemli Photoshop düzenlemeleri göze çarpıyor. Tüm bu çalışmaları siz mi yapıyorsunuz, yoksa ortak çalıştığınız tasarımcılar oluyor mu?
Benim fotoğraf çekimiyle birlikte bir diğer hobim de aslında Photoshop üzerinde düzenlemeler yapmaktı. Yani ikisini ayrı bir şekilde hiçbir zaman düşünemedim. Çünkü ortaya bir şey koyuyorum, bunun fikir aşamasında her şey bana aitken, üretiminde ve hayata geçirilmesinde de benim imzam olması gerektiğini düşünüyordum. Yetenek, bilgi veya imkanlarım, bir projeyi hayata geçirmek için yeterli değilse, projeyi o noktada hemen erteliyorum.
Konu Photoshop'tan açılmışken fotoğrafı sanat olarak görüp görmediğinizi de soralım... Yıllardır süregelen bu tartışmada siz hangi tarafta yer alıyorsunuz?
Bu konu üzerine düşünmeyi ve tartışmayı her zaman çok gereksiz bulmuşlumdur. Fotoğrafın sanat olup olmadığı tartışmasından öte, yaptığım çalışmaların fotoğraf olup olmadığı bile tartışmalı... Ama ben kim nasıl isterse o şekilde yorumlasın gibi bir mantıkla servis ediyorum insanlara çalışmalarımı... Seviyor olduğum ve görmek istediğim şeyi yapıyorum aslında, hepsi bu... Tasarım, fotoğraf, fotomontaj veya sanatın ta kendisi... İsteyen istediği noktadan yakalayabilir kanımca...
Kimi insanlar geçmişteki bir döneme hayranlık duyup zamanda geri gitmeyi hayal ederken, kimileri de geleceğe tanıklık edebilmek için yıllar sonrasında var olmayı düşünür. Siz 1984 yılında dünyaya geldiniz ve içinde bulunduğumuz 2009 yılında 25. yaşınızı deneyimliyorsunuz. Bu dönemde yaşıyor olmaktan memnun musunuz? Dünyamızın geleceğini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bu, son dönemlerde hep düşündüğüm bir konu aslına bakarsanız... Sonunda, içinde bulunduğumuz dönemde yaşamanın bana göre olmadığına karar verdim. Çok ilginç bir şekilde hem eskiye, hem de yeniye aynı derecede ilgim var. Yani gözle görülür bir uzay çağında yaşamayı kesinlikle çok isterdim. O ultra modernlik ve insanın artık insan konumundan çıktığı ve teknolojinin dünyayı yönettiği, veya eskiye gideceksek 18. yüzyılın sonlarının Londra'sını isteyebilirdim...
Müzik, sanatın her alanına ilham veren büyük bir güç, şüphesiz... Siz çalışırken müzik dinlemekten hoşlanıyor musunuz? Ruh halinizi değiştiren, yaratıcılığınızı ateşleyen, 'olmazsa olmaz' diye nitelendirdiğiniz şarkıcı veya gruplar var mı?
Müzik dinlemediğim bir anım yok herhalde hayatımda... İlk başladığım dönemler biraz daha depresif bir tarzım vardı müzikte, daha sonra bu, yerini sakinliğe ve ritm duygusuna bıraktı. Depresif şeyler her ne kadar iç karartıcı olsa da, sözleri ve hissiyatı açısından ilham verici olabiliyor. Oysa son dönemde dinlediğim lounge-house müzik, bu konuda tam bir ilham kaynağı değil aslına bakılırsa... Sanırım artık müziği ilham vermesi için değil, sadece ritmlerin içinde beynimi ve zihnimi temizlemesi için dinliyorum. İlham kaynağımı değiştirdim diyebiliriz...
- Sınırsız bir bütçeniz olduğunu düşünün... İstediğiniz yerde, istediğiniz kişilerle, istediğiniz ekip ve ekipman ile çalışabileceğinizi hayal edin. Fotoğraf içerikli kişisel bir projeyi hayata geçireceksiniz. Nasıl bir çalışma ortaya koyar ve kimlerle bir araya gelirdiniz?
Kesinlikle Photoshop kullanmamı gerektirmeyecek kadar yüksek ölçekli bir çalışma olurdu. Halihazırda birçok projem var, kenarda yazılı duran, ancak imkanlardan dolayı ertelediğim... Bunlardan biri olurdu şüphesiz ama bu konuda ipucu vermeyeyim pek bence... :)
Fotoğrafçılık kariyerinizde kısa zamanda ve genç yaşınızda önemli yol kat ettiniz, Ford'dan Marshall'a, HSBC'den Turkcell'e kadar birçok dev müşterinin işlerine imza attınız. Sizce, ağırlıklı olarak reklam ve moda alanlarında çalışan fotoğrafçılar için bir sonraki büyük adım nedir? Geleceğinizi düşündüğünüzde gözünüzün önüne nasıl bir tablo geliyor? Bundan 20 yıl sonrası için nasıl bir yaşam öngörüyorsunuz?
Bu çok değişik bir konu aslına bakılırsa... Eskiden olsa 50 yaşınıza kadar devam ederdiniz fotoğrafçılık kariyerine, ancak artık dijitalleşmeyle birlikte reklam sektörünün içine fotoğrafa rakip olarak illüstrasyon ve 3D gibi çalışmalar da girdi. Özellikle 3D çok ciddi bir alternatif... Aynı hızla devam edersek 10 sene içinde fotoğrafın sonuna geleceğimiz şüphesiz. Ben bu noktada filme ve yönetmenliğe yumuşak bir geçiş yapabilirim diye düşünüyorum, çünkü bir süre sonra tek bir kare ile kendinizi ifade etmenin oldukça güçleştiği kanısındayım.
Size ilham veren isimler arasında gösterdiğiniz Hollandalı fotoğrafçı Erwin Olaf; film yönetmenleri David Lynch, Federico Fellini, Pedro Almodovar ve Pier Paolo Pasolini'den beslendiğini ifade ediyor. Siz sinemayla, sıradan bir izleyiciden daha farklı bir yaklaşımla ilgileniyor musunuz? Görsel anlayış bakımından kendinize en yakın bulduğunuz yönetmenleri bizimle paylaşır mısınız?
Sinema konusu benim için kesinlikle tahmin edildiğinden farklı... Tamamen Hollywood filmleri bağımlısıyım ve sinemayı kesinlikle yüksek prodüksiyonlu ve yaratıcı bir fikir üzerine geliştirilen alanda takip ediyorum. M. Night Shyamalan ve Steven Spielberg takipçisiyim denilebilir.
- Bak Dergisi'nin 15. sayısında konumuz 'Aşk'. Sizce aşk nedir?
Doyumsuz ruh hali...