Si Scott
Graphic Designer / Bak 11
www.siscottstudio.com
English
Türkçe
Most people think that, in an artist's life, childhood is the most important part. Can you tell us about your childhood? Where did you grow up? What kind of things affected your personality?
I grew up in the North of England in the outskirts of the city of Leeds. I had a pretty normal working class childhood I think - playing football in the park, causing mischief all the usual stuff that kids get up to I guess. We never had loads of money but we were never really poor either - I had a great up bringing and learnt a really good work ethic from my dad who has been the most influential person in my life. My Dad always said why work for somebody else when you can work for yourself - that really stuck in my mind and I think that little bit of advice has stuck with me throughout my life so far. Both my Mum & Step mum say I am just like my dad - once I start something I hate to leave it until it's finished and am a perfectionist who works all the time.
I think my upbringing affected my personality in the sense that I am from the north and know how to have a laugh and hate bullshit and big headed people full of there own self importance.
Would you please tell us about your workspace and working habits? Which tools do you use for visualizing your ideas?
Get up about 7am - breakfast, shower, dress and sit at my desk in my flat for a few minutes trying to remember what I've going on that day. Decide what jobs take priority. Generally work until about 8ish on a normal day. Sometimes later depending on what I?m working on. I'm quite lucky with what I do that I can work from home.
I know I work too much and sometimes stress myself out beyond belief but that's just the way I am and whatever I work on I just want to do the best job possible.
You attended Leeds College of Art and Design and then, Buckinghamshire Chilterns University. After those years of education, do you think art can be taught?
I don't think you can really be taught art - you can listen and read as much as you like about the subject but I think there has to be something there to begin with. I've always drawn as long as I can remember and when I got to college with the guidance of tutors and peers you just learn ways of applying your ideas in different and the most applicable ways.
You exhibited your works and shared your creativity in several shows up to now. If you had a limitless budget, in what ways would you show your pieces to the people?
With unlimited budget I would get them engraved into some sort of frosted glass and a separate layer of the artwork printed slightly offset over the top (only offset by mm's). Then have them back lit in a dimly lit gallery space so they really stood out.
You are a very talented and well known graphic designer. Your works were exhibited in some shows, numerous magazines and books featured you on their pages, you worked with big and special clients... All these make us think that you should be a very happy person. Is it true? Can you define yourself as an artist who reached his goals?
I generally am never content or 100% happy with anything I produce - I am always striving to do better work and this can cause quite a lot of stress! I think if any designer sits back and thinks that's it I've cracked it - then there would be no point in doing it anymore. If you feel you've achieved everything you want to then where do you go from there?
We know that you are very interested in music and creating visuals for music is one of your dream jobs. If you had only one chance for directing a music video, which song of which artist or band would you choose, and why?
I would definitely want to direct a video for the band 'Interpol' probably for the song "Obstacle 1". I have a bit of an obsession with the band and I just love that song. If push came to shove and you could only ever hear one more song that would be the one for me!?
Are you interested in cinema? (If so,) what kind of movies and which movie directors do you find closer to yourself in terms of visual comprehension?
I love watching films! Along with music I spend too much on dvd's - I'm a hopeless horder of things. I recently went to see 'Eastern Promises' and loved it - thought it was better than 'A History of Violence'. I like gritty films that make you feel a bit uncomfortable with the subject matter and make you think a bit. I love the work of Anton Corbijn. 'Control' was absolutely fantastic. It blew me away with the way it looked and the way it was put together.
If you had a chance to share your dinner table with some artists from the art history, who would you invite and what would you like to talk with them?
Probably Andy Warhol - I don't know why really? Just think he would be really funny to have a chat with and listen to.
Theme of one of the previous Bak issues was "2050". What does it mean to you? How do you evaluate the future of the world when you imagine year 2050?
The future scares me and I'm glad I probably won't be around to see 2050! With the world the way is going at the minute (war, terrorism, global warming etc..). I know it sounds a bit morbid but I honestly think it's gone too far to get any better - it's only going to get worse. I can't remember where I heard it but the following statement really stuck in my mind - 'If there is a God will he ever forgive us for what we have done to each other? Then I realize! God left this place long ago'
That about sums up the state we're in as the human race.
Birçok insana göre çocukluk yılları, bir sanatçının yaşamı için en önemli süreçtir. Bize o yıllardan söz eder misiniz? Nerede büyüdünüz? Kişiliğiniz üzerinde ne gibi şeylerin etkisi oldu?
Ben İngiltere'nin kuzeyinde, Leeds şehrinin dışındaki bir yerleşim yerinde büyüdüm. Oldukça normal bir işçi sınıfı çocukluğu yaşadım. Parkta futbol oynadım, yaramazlık yaptım, çocuklar ne yaparsa onları yaparak büyüdüm. Hiçbir zaman çok fazla paramız olmadı, ama fakir de değildik. Üzerimde en çok etkisi olan kişinin, babamın sayesinde harika yetiştirildim ve özellikle iş etiğini gerçekten çok iyi öğrendim. Babam her zaman şöyle derdi; "Kendin için çalışabilmek varken neden başkası için çalışasın?". Bu görüş aklıma kazındı ve bugüne kadarki yaşamımda etkili oldu. Öz annem de, üvey annem de babama benzediğimi söyler. Başladığım bir şeyi, asla bitirmeden bırakmam ve sürekli çalışan mükemmeliyetçi biriyimdir.
Sanırım yetiştirilme sürecim kişiliğimi şu yönde etkiledi; Kuzey'denim ve hem gülmeyi, hem de kendini bir şey sanan koca kafalı insanlardan nefret etmeyi biliyorum.
Bize çalışma alanınızdan ve alışkanlıklarınızdan söz eder misiniz? Fikirlerinizi görselleştirirken hangi araçları kullanıyorsunuz?
Sabah saat 7 gibi kalkıyorum. Kahvaltımı edip, duşumu alıp giyiniyorum ve masama oturuyorum. Birkaç dakika boyunca o gün neler yapmam gerektiğini düşünüyorum. İşlerimi öncelik sırasına koyuyorum. Yaklaşık olarak akşam saat 8'e kadar çalışıyorum. Yoğunluğuma ve yaptığım işe göre göre bazen daha geç de kalabiliyorum. İşimi evden yaptığım için çok şanslıyım.
Çok fazla çalıştığımı biliyorum ve bazen kendimi de sıkıntıya sokuyorum ama ben buyum ve bir iş yapıyorsam, onu olabilecek en iyi şekilde yapmak isterim.
Leeds Sanat ve Tasarım Okulu'na girdiniz, sonrasında da Buckinghamshire Chilterns Üniversitesi'nde okudunuz. Bunca yıllık eğitimin ardından, sanatın öğretilebilen bir kavram olduğunu düşünüyor musunuz?
Ben sanatın gerçekten öğretilebileceğini düşünmüyorum. İstediğiniz kadar dinleyebilir veya okuyabilirsiniz fakat bence başlayacak bir şey olmalı. Kendimi hatırladığım günden beri çiziyorum. Okulda ise öğretim görevlilerinin rehberliğinde sadece fikirlerini farklı ve en uygun şekillerde uygulama yöntemlerini öğrenirsin.
Eserlerinizi birçok sergide ve gösteride sanatseverlerle paylaşma imkanı buldunuz. Sınırsız bir bütçeniz olsaydı, çalışmalarınızı nasıl sunmayı tercih ederdiniz?
Sınırsız bir bütçem olsaydı, çalışmalarımı buzlu cam gibi bir şeyin içine gömer, ayrıca farklı bir katman olarak da üzerine hafifçe ofset baskı yaptırırdım. (Sadece mm'nin ofseti...) Sonra onları, hafif aydınlatılmış bir galeride arkalarından ışık vererek sergilerdim.
Birçok sergide çalışmaları yer almış, sayısız dergi ve kitapta eserleri yayımlanmış, büyük ve özel müşterilerle çalışma imkanı bulmuş, yetenekli ve tanınan bir grafik tasarımcısınız. Bizler bütün bunları, Si Scott'un mutlu bir yaşamı olduğu yönünde ipuçları olarak görüyoruz. Ne dersiniz? Kendinizi hedeflerine ulaşmış biri olarak görüyor musunuz?
Ben, ürettiğim hiçbir şeyden %100 mutlu veya hoşnut olmam. Daima daha iyisini yapmak için çaba gösteririm ve bu bazen çok fazla strese neden olur. Bence bir tasarımcı, arkasına yaslanır ve "İşte bu" derse, geriye yapacak bir şey kalmaz. Her şeyi başardığınızı hissederseniz daha fazla nereye gidebilirsiniz?
Müzikle yakından ilgilendiğinizi ve hayalinizdeki işlerden birinin de müzik için görsel malzeme yaratmak olduğunu biliyoruz. Video klip çekmek için sadece bir şansınız olsaydı, hangi sanatçı veya grubun hangi şarkısını görselleştirmek isterdiniz?
Kesinlikle Interpol grubunun bir videosunu yönetmek isterdim. Şarkı olarak da "Obstacle 1" diyebilirim. Grup ile takıntı derecesinde bir bağlılığım var ve o şarkıyı çok severim. Bir şey olup da hayatta dinleyeceğim son şarkı sorulsa onu seçerim!
Sinemayla ilgileniyor musunuz? Hangi filmleri ve yönetmenleri görsel açıdan kendinize daha yakın buluyorsunuz?
Film seyretmeye bayılırım. Müziğin yanında DVD'lere de çok para harcıyorum. Son olarak Şark Vaadleri ("Eastern Promises") filmini izledim ve çok beğendim. Bence "Şiddetin Tarihçesi"nden ("A History of Violence") daha iyiydi. İzleyiciyi konu anlamında zaman zaman rahatsız eden ve düşündüren cesur filmlerden hoşlanıyorum. Anton Corbijn'in işlerine hayranım. "Control" tek kelimeyle harikaydı. Görüntüsü ve kurgusuyla beni benden aldı.
Tarihten bazı sanatçılarla yemek masanızı paylaşma şansınız olsaydı, kimleri davet eder ve onlarla neler konuşurdunuz?
Neden olduğunu bilmiyorum ama, sanırım Andy Warhol'u davet ederdim. Onunla sohbet etmek ve onu dinlemek eğlenceli olurdu.
Bak Dergisi'nin eski sayılarından birinin konusu "2050" idi. Bu size neyi ifade ediyor? 2050 yılını düşündüğünüzde dünyanın geleceğini nasıl görüyorsunuz?
Gelecek beni ürkütüyor ve 2050 yılını görme şansım pek olmadığı için kendimi iyi hissediyorum. Savaş, terör ve küresel ısınma gibi şeylerle dünya gidiyor... Biraz iğrenç gelebilir ama, dürüst olmak gerekirse, bir şeylerin iyiye gitmesi için artık çok geç. Her şey kötüye gidiyor. Nerede duyduğumu hatırlamıyorum ama, şu söz aklıma kazınmıştır; "Eğer tanrı varsa, bizi birbirimize yaptıklarımız için affedecek mi? Şimdi farkettim. Tanrı bu yeri terkedeli çok oluyor."
Bu, insanlık olarak geldiğimiz noktayı çok iyi özetliyor.