Emil Kozak
Graphic Designer / Bak 10
www.emilkozak.com
English
Türkçe
You were born in a small town in Denmark and then you moved to Barcelona, Spain. Now, you live and work in that beautiful city. What were changed in your life? Do you miss your homeland or language?
Yes, a lot have changed. I miss my family a lot and at times also the language and the culture. But I am very happy living here. It is a great place between mountains and sea. Good food, great people, waves in the winter, skateboarders everywhere and amazing sunrises. I do think about my country when it rains here. I get all excited and don’t mind getting soaked.
You are a great proof for the statements, “Less is more” and “Simple is the best”. Is Minimalism one of your inspiration sources? Which artists and art movements influenced your creativity?
Yes, I like to put messages in my work, and by keeping stuff kinda minimal, conveying some idea or concept seems easier.
You are making creations not only for print works and web, but also skateboards, lamps, t-shirts, shoes and more… If I’ve been told that I’ll wear something I never saw before but they are designed by Emil Kozak, I wouldn’t hesitate at all. Not an easy question but, which work discipline do you like most?
I like all of them. I am happy to be able to work in so many different mediums. It is inspiring playing in so many fields.
Which one is more exciting; wearing your designs, skating with your creations or seeing your pieces on the walls?
I would say making them is most exciting.
Can you tell us about your working habits? What makes you feel comfortable or uncomfortable, and what kind of atmosphere helps you concentrate?
I usually get up pretty early to check the bumps on the ocean, if it’s good i like to catch a few ones before the world wakes up. Usually it's not, so I’ll sleep a bit more and wake up around 8-9:00 and get started with the work of the day. Thoughout the day, there are usually a lot of e-mails being sent and corrections being made. When it all quiets down, I start on new pieces. I am more comfortable when there are less distractions... Sundays, evenings, early mornings etc.
As a designer, also experienced in logo design, graphic qualities of which brands do you find closer to yourself?
I like how skateboard brands usually have less 'static' profiles, they adapt and play around alot. I like that.
And if you had one chance for recreating the design works of an existing brand, which one would you choose?
I think the surf industry could use a helping hand, when it comes to graphics. In my opinion surfing is much more fun and beautiful than trashy graphics and cool sunglasses.
If you had a limitless budget, what kind of personal project would you create and how would you present it to the people? Just imagine! There are no boundaries!
It would be funny to air TV commercials, advertising all the great stuff you could do instead of watching TV.
Are you interested in movies? If so, which directors or country styles do you find closer to yourself in visual comprehension?
Wes Anderson amazes me, and matt groening is my hero.
Theme of the 10th issue of Bak Magazine is an abstract concept, this time: "Why?" What comes into your mind first when you think about that word? Please feel free and use your imagination. Create your own “why” and ask it to the world.
Sure, why not? Here we go... Why walk, when you can run?
Danimarka’nın küçük kasabalarından birinde dünyaya geldiniz ve yıllar sonra İspanya’nın Barcelona kentine taşındınız. Bugün halen bu güzel şehirde yaşamınızı sürdürüyorsunuz. Hayatınızda neler değişti? Kasabanızı ve lisanınızı özlediniz mi?
Evet, gerçekten hayatımda çok şey değişti. Ailemi çok özledim. Tabii lisanımı ve kültürümü de. Ama yine de Barcelona’da çok mutluyum. Dağlar ve denizin arasında harika bir yer. Yemekleri güzel, insanları harika. Denizi kışın dalgalı oluyor. Her yerde su kayakçıları var. Günbatımları muhteşem. Burada yağmur yağdığı zaman ülkemi hatırlıyorum. Çok heyecanlanıyorum ve sırılsıklam olmayı hiç umursamıyorum.
“Az çoktur” ve “Sade olan en iyidir” sözleri için harika bir kanıt oluşturuyorsunuz. İlham kaynaklarınız arasında Minimalizm akımı da var mı? Hangi sanatçılar ve akımlardan etkileniyorsunuz?
Evet. Çalışmalarımın içine mesajlar yerleştirmeyi seviyorum. Ve öğeleri ‘minimal’ kullanarak düşünce ve kavramları insanlara daha kolay aktarabiliyorum.
Sadece basılı ürünler ve internet siteleri değil; su kaykayları, abajurlar, tişörtler, ayakkabılar ve buna benzer birçok ürün için de tasarımlar yapıyorsunuz. Şunu da söylemeliyim ki; biri bana daha önce hiç görmediğim fakat Emil Kozak tarafından tasarlanmış bir tişört giyeceğimi söyleseydi gözüm kapalı kabul ederdim. Pek kolay bir soru değil ama... Hangi tür işleri yapmaktan daha çok keyif alıyorsunuz?
Hepsinden keyif alıyorum. Farklı ortamlara iş üretiyor olmaktan oldukça memnunum. Bu kadar çok alanda oynamak insana ilham veriyor.
Hangisi daha heyecan verici? Tasarımlarınızı giymek mi, onlarla kaymak mı, yoksa onları duvarlarda görmek mi?
En heyecan verici olanı yaratma aşaması.
Bize çalışma alışkanlıklarınızdan söz eder misiniz? Neler sizi rahatlatır ya da rahatsız eder? Ne tür bir atmosfer, kolay konsantre olmanıza yardımcı olur?
Çoğunlukla erken kalkıp okyanustaki dalgaları izlerim. Güzellerse dünya uyanmadan birkaç tanesini yakalamak isterim. Genelde değillerdir, ben de biraz daha uyurum ve 8-9:00 gibi kalkıp çalışmaya başlarım. Gün içinde bir sürü e-posta ve rötuş isteği gelir. Sessizlik olduğunda yeni işlere başlarım. Dikkat dağıtan şeylerin az olduğu zamanlarda kendimi daha rahat hissediyorum. Pazar günleri, akşamlar ve sabahın erken saatleri mesela...
Logo tasarımı da yapmış bir grafiker olarak, hangi markaların grafik tarzlarını kendinize yakın görüyorsunuz?
Kaykay üreticilerinin daha az durağan olan tarzlarını beğeniyorum. Çok fazla uyarlama ve oynama yapıyorlar. Bunu seviyorum.
Peki var olan bir markanın tasarım çalışmalarını baştan, yeniden yapabilme şansınız olsaydı, hangi markayı seçerdiniz?
Sörf endüstrisi, konu grafik tasarımına gelince yardımcı birini kullanmak isteyecektir diye düşünüyorum. Bence sörf yapmak, beş para etmez grafik işlerinden ve şık güneş gözlüklerinden çok daha güzel ve eğlenceli.
Sınırsız bütçeniz olsaydı, ne tarz bir kişisel proje yaratırdınız ve onu insanlara nasıl sunardınız?
Televizyon seyretmek yerine kendi yaptığınız tüm harika şeylerin reklamlarını yayınlamak eğlenceli olurdu.
Sinemayla ilgileniyor musunuz? Hangi yönetmenleri ve hangi ülke tarzlarını görsel anlayışınıza daha yakın buluyorsunuz?
Wes Anderson beni büyülüyor. Ve Matt Groening benim kahramanım...
Bak Dergisi’nin 10. sayısında bu defa soyut bir konuyu işliyoruz; “Neden?”. Bu sözcüğü duyduğunuzda ilk olarak aklınıza ne geliyor? Özgür olun ve hayal edin.
'Neden olmasın?' İşte geliyor: 'Koşabiliyorken neden yürüyoruz?'